top of page

NILO EVLERİ

Güncelleme tarihi: 5 May 2022




YERYÜZÜYLE BÜTÜNLÜK ALGISI


Kolombiya dağlarında yer alan Nilo Evleri, iki kardeş Alberto Buckhard ve Carolina Echeverri tarafından aileleri için tasarlanan Nilo evlerinde zen ve minimalizmin modern bir şekilde mekana uyarlanmasını gözlemleyebilirsiniz.

Tropikal iklimin hakim olduğu bölgede yer alan proje ortak bir göle bakan, oturum alanları sırasıyla 3,380 m² ve 2,761 m² olan iki komşu parselde konumlanmaktadır. Bu komşu arazilere L şeması ile düzenlenmiş yapılar, bulunduğu çevrenin ekolojik sürdürülebilirliğine son derece hassas yaklaşarak, faunaya katkıda bulunmayı amaçlan bir anlayışla tasarlanmıştır.

Nilo Evleri, yatayda farklı düzlemlerde şekillenen, kesin hatlarda kütlelerin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur. Platonun kenarı üzerinde konumlanan kütlelerin yönelimi kullanım programına göre, manzara ve doğal eğimden en iyi şekilde yararlanacak ve doğaya uyum içinde eklemlenecek şekilde düzenlenmiştir.

Konutların plan şeması esasları ele alındığında, manzaradan yararlanma ve faunaya uyum sağlamanın yanı sıra; kamusal sosyalleşme alanı ile daha özel yaşam ve uyku alanları arasındaki sınırı ayırmak amacıyla geniş avlular tasarlandığı göze çarpmaktadır

Zemin katta yaşam alanının giriş bölümünde yer alan L şeklinde büyük giriş avlusu, çakıl taşları, kaldırım kaplaması, beton cephe ve peyzaj ile düzenlenmesiyle, huzur ve dinginliği ilk aşamada dahi hissettirmektedir.



Yaşam alanı havuz ile doğrudan iletişim halinde olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu alanda yer alan, oturma alanı, mutfak ve yemek alanı, ayırıcı unsurlar olmaksızın, şeffaf bir segmentasyon ile planlanmıştır. Zemin katta konumlanan havuz, projenin yerleşim sınırını belirlemektedir. Proje sınırının bile bu şekilde yatay düzlemde düzenlenmesi sayesinde, yaşam alanının dağ manzarası ve fauna ile kesintisiz bir etkileşim halinde olması sağlanmıştır.


Birinci katın zemin döşemesini oluşturan, yaşam alanının çatı düzlemi, kendi üzerine iki kez düşey olarak katlanmaktadır. Diğer düşey düzlemler, ahşap pencere çerçeveleri ve kepenkleri olan kasalardan oluşmaktadır.


Birinci katta, yatak odalarının bulunduğu alan mekana özel olarak eklemlenmiş parçalar olarak tasarlanmıştır. Yarı açık yarı kapalı alan olarak düzenlenen birinci kat planında geniş zemin döşemelerinin yanı sıra, başta zemin kat çatı saçakları olmak üzere yeşil çatı düzenlemeleri ile bölgenin kendine özgü bitki örtüsü yapı ile özdeşleştirilerek, mekanın uyum hissiyatı güçlendirilmiştir.


Cephe ve çatı düzenlemesinde gün ışığından daha fazla yararlanmayı sağlamak, tropik iklimin ve esintinin mekanın her alanında dolaşımını ve palmiye ağaçlarının iç mekana katılmasını sağlamak amacıyla açıklıklar yaratılmıştır. Bu sayede dış mekan- iç mekan ilişkisinde korunaklılık sağlanırken, aynı zamanda geçirgen ve doğayla bütünlük algısı yaratılmıştır. Düşey ahşap panjurlarla gün ışığının, beton ve ahşap yüzeylere ışık yansıması yaratması sağlanmıştır.



MALZEMEDE DİNGİNLİĞİN SÜRDÜRÜLMESİ

“Minimalizm” ve “zen” yaklaşımı esas alınarak düzenlenen projede yatayda kütle oyunları ile bütünlük sağlanmıştır. Betondan inşa edilen bu düzlemler, projenin karakteristik özelliğini oluşturmaktadır.


Her ne kadar beton yapım tekniği ve estetik açıdan değerlendirildiğinde fazla brütalist ve doğa dışı bir etki yaratsa da, minimalizm ve modernizm anlayışında çoğunlukla kullanılan bir malzeme oluşundan dolayı zen ile bütünleştirilebilir bir malzeme olarak kullanılabilmektedir. Bu bağlamda incelendiğinde betonun ham haliyle projeye dahil edilmesi “Zen” yaklaşımının modernize edilmesinde büyük bir önem taşımaktadır.


Sınırlandırma etkisini ortadan kaldırmak amacıyla genellikle yatay elemanlarda ham haliyle tercih edilen betonun ağırlık hissiyatı ahşap ve doğal malzemelerin entegrasyonu ile doğal ve sade bir görünüme ulaştırılmıştır. Zemin kaplamalarında, kayar kapılarda kullanılan sıcak

tonlarda ahşap malzemeler ile çevreyle bütün ve dingin bir etki sağlanmıştır.

Yüzme havuzu ve bahçe alanlarının zeminlerinde kullanılan fugalı, lineer ahşap kaplamalar, diğer mekan öğelerinde de benzer şekillerde tercih edilmiştir. Cephede yer alan düşey kayıtlı panjurlar, zemin kaplamalarında kullanılan ahşap malzeme ile aynı renk tonlarında, bölgenin faunasına özgü ahşap malzemelerden oluşmaktadır.



Bu trendin diğer kilit bileşeni iç ve dış mekanların bulanıklaşmasıdır. Bu nedenle dış mekan öğeleri, yeryüzüyle bir hissiyatı yaratmak için içeri katılmaktadır.


Zen tarzı mekan düzenlemesinin amacı, mekanı dış dünyanın telaşından ve duygusal taleplerinden arındırarak sakin bir yer haline getirmektir. Dış mekanda görülen sakinliği, iç mekanda da açık bir şekilde görmek mümkündür.


İç mekanda geniş açıklıklar göze çarpmaktadır. Duvar boyalarında da su ve toprak tonlarını içeren doğal renk paletinde dekoratif sıvalar tercih edilmiştir. Çoğunlukla desensiz doğal renk tonlarında keten kumaşlarla dinginlik sağlanırken, minderlerle rahatlık hissiyatı yaratılmıştır.


Tüm mobilyalar bezeme içermeyen temiz çizgilerden oluşmaktadır. Mekanda dekoratif objelerin oldukça az kullanıldığını söylemek mümkündür. Kullanılan objelerde de yine ahşap ve taş materyal tercih edilerek olabildiğince bitkilerden yararlanıldığı, bu sayede doğayla bütünlük algısının güçlendirildiği görülmektedir.



Zen ilkelerini mekan tasarımına uygulamak elbette çok iyi bir fikir ancak her zaman Nilo evindeki gibi doğayla iç içe bir mekanda bunu gerçekleştirmek zorunda değilsiniz. Her mekanda benzer dinginlik etkisini yaratabilmek için öncelikle renk tercihlerinizi Minimal Zen yaklaşımıyla doğal tonlarda kullanabilirsiniz. Bu renk paletinde çoğunlukla koyu bej, beyaz ve kahverengi öne çıkmaktadır. Kontrast yaratmak istediğiniz alanlarda koyu gri- antrasit tercih etmeniz uygun olacaktır. Süslemelerden kaçınarak, doğal öğeleri mekana katabilirsiniz. Bunun için mekanda doğal bir manzara avantajınız varsa yalnızca geniş pencereler kullanmak mekanda ferah ve sakin bir etki yaratmanızı kolaylıkla sağlayacaktır. Manzaranızın olmadığı mekanlarda ise, geniş ebatlarda doğal mekan fotoğrafları ile doğa ile bir etkisini yaratabilirsiniz.


Tüm bu tasarım esasları ışığında günlük hayatın stresinden uzaklaşacağınız, kaostan kurtularak rahatlatıcı bir deneyim yaşatan mekanlar yaratmak oldukça kolay.



Image Credit: Juan Antonio Monsalve

Comments


bottom of page