Bulunduğumuz mekanların bize ve yaşamımıza etkisi yadsınamaz bir gerçek. Feng Shui elementlerini temsil ettiği yönlere göre mekanınıza katarak, sağlıklı ve şanslı bir yaşam sağlamak için gerekli tüm pozitif enerjiyi toplayabilir ve aynı zamanda negatif enerjinin denge yaratmak için doğru biçimde kullanabilirsiniz. Paylaşacağımız temel kurallara odaklanarak, günlük hayatta iyi enerjiyi mekanınıza taşımanız mümkün.
İYİ FENG SHUI NEDİR?
İyi bir feng shui dekorasyonunda hedeflenen, dikkat çekmek ya da mekanın tarzıyla yarışmanın aksine mekanın mevcut kimliğini canlı, huzurlu ve uyumlu bir şekilde tamamlayan bir enerji yaratmaktır. Herhangi bir stilde mükemmel feng shui dekoruna sahip olabilirsiniz, çünkü özetle feng shui dekorasyonunda, bir mekanın belirli alanlarında hangi renklerin, şekillerin, resimlerin ve dekoratif objelerin kullanılacağını tam olarak uygulamanız yeterlidir. Bunu mekanın görsel enerjisini bozmadan, herhangi bir tarzda ve alanda yapabilirsiniz.
Gerçek feng shui dekorasyonunun güçlü, ancak ince sanatına hakim olmak için, 5 feng shui elementinin ve bu unsurların kendilerini ifade ettiği tüm alanların teorisine gözlemlemek faydalı olacaktır. 5 elementin dilini anladığınızda, bu elemanların çeşitli dekor öğelerinde nasıl ifade edildiğini bildiğiniz gibi, mekanınızda feng shuiyi etkin bir şekilde kullanabilirsiniz.
Binlerce yıl geriye gidersek (3000, 5000 yıl veya daha fazla olduğunu öne sürülüyor); Eski zamanların feng shui ustaları, Chi denen Evrensel enerjinin görünmeyen, mistik boyutlarını keşfediyorlardı. Chi’nin insanoğlunun varlığını sürdürebilen yaşam gücü enerjisi olduğunu; insan vücudu boyunca hareket eden görünmeyen gücü olduğunu farkettiler. Amaçları, bu enerjinin insanın refahı üzerindeki etkisini haritalamaktı. Kozmik bilginin derinliklerine inen bu feng shui üstatları, Evren ile enerjinin kişisel ifadeleri arasındaki karmaşık bağlanmış kalıpları inceliyorlardı.
Çeşitli yeryüzü oluşumlarında, su akışında, insan yapımı yapıların geometrisinde ve çok daha fazlasında bu evrensel enerjinin ifadelerini mutlak özverili bir şekilde incelediler. Tüm bu incelemelerin sonucu açık bir şekilde anladıkları ve iyi bir feng shui için bir temel olarak tanımladıkları, kapalı bir ortamın, Chi'nin veya evrensel enerjinin gücünü çoğaltması ve insanların sağlığını ve canlılığını arttırması için, belirli bazı unsurların mevcut olması gerektiği oldu.
Bu hayati unsurlar, Ağaç, Ateş, Toprak, Metal ve Su olarak tanımlandı. Bu elementlerin her biri, belirli renkler , sesler, vücut organları, pusula yönleri, gezegenler, tatlar, vb. olarak ifade edilen eşsiz bir enerji kalitesine sahiptir. Tüm feng shui araştırmalarının incelenmesi ilk etapta gerçekten karmaşık ve hatta kafa karıştırıcı olabilir. Bu bilgilere ulaşmak her ne kadar bizim için çok yararlı olsa da, 5 elementi gündelik hayatta iyi feng shui yaratmak için nasıl kullanacağımızı anlamak için o kadar derine inmemize gerek yok. Bunun için en eski ve temel bilgileri referans almak yeterli olacaktır. Çünkü temel feng shui teorisinin inanılmaz derecede güçlü olduğu gerçeğini biliyorum.
Ateş, toprak, metal, su ve ağaç elementleri, arketipik doğa enerjileri olma özelliğiyle evrensel kuvvetler olarak feng shui’nin temel bileşenlerini oluşturuyor. Bu güçler herhangi bir alanda güçlü, canlı ve canlı bir enerji oluşturmaya yardımcı olan yapı taşları veya feng shui araçları olarak ele alabiliriz. Kısaca bahsetmek gerekirse; ateş, toprak, metal, su ve ağaç elementlerinin her biri farklı bir yönü temsil ederek bulundukları mekana farklı anlamlar katarlar. Örneğin, ateş elementi güney yönünde, şöhret ve itibar enerjisi getirirken, toprak güneybatı ve kuzeydoğu yönünde aşk ve ruhsal büyümeyi ifade eder. Elementlerin yönlerine göre dekorasyona ise her zaman geleneksel feng shui objeleri ile katmak zorunda değilsiniz. Bagua aynası ve bir pusula yardımı ile mekanınızın yönlerinde etkin elementleri belirleyerek bu elementleri içinde bulunduran objeleri ve renkleri kullanmanız yeterli olacaktır.
İyi bir Feng Shui evinin, tüm ev boyunca gelen enerjiyi karşılamak, güçlendirmek ve tüm mekanın içinde akmasını sağlamak için tasarlanmış bir ana girişi vardır. Çünkü mekanın ana giriş kapısında güçlü ve net bir enerji akışı vardır. Ön / ana kapı, başka bir kapı veya büyük bir pencere ile doğrudan hizalanmamalıdır. Bunun nedeni, ön kapıdan gelen iyi Feng Shui enerjisinin, evinizi dolaşmadan kolayca kaçmasını önlemektir. Eğer bu mümkün değilse, enerji akışının yeniden yönlendirilmesi için mevcut mobilya parçalarının yeniden konumlandırılması ya da şekillendirilmesi chi enerjisinin mekanın her alanında hissedilmesini sağlayacaktır.
Miller House'da görebileceğiniz gibi, ana kapıdan alınan iyi enerjinin mekanın içine kolay bir şekilde dağılması konusunda geniş bir giriş holü her zaman faydalı olacaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise mekana giren iyi enerjiyi beslemek, güçlü bir aydınlatma, canlı bir halı, uygun form ve renklerde sade bir mobilya ve bir odak noktası olarak güzel bir sanat eseri eklenmesiyle mümkündür.
YANSIMANIN ÖNEMİ
Ayna feng shui dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Aynanın bulunduğu yön kadar karşısında neyi yansıttığına da dikkat edilmelidir. Örneğin yemek her zaman bereketi sembolize ettiği için, yemek masasının hemen önüne bir ayna yerleştirmek berketi artırmanızı sağlayabilir. Bu konuda belki de en önemli bölümlerden birisi giriş bölümüdür. Bunun nedeni ana kapıdan aynanın yansıtacağı iyi ve kötü enerji dengesinin kurgulanmasıdır. Giriş holünde aynayı konumlandırırken kapının tam karşısına koymamaya özen gösterin. Aslında ayna belki kötü enerjinin dışarı çıkmasını sağlasa da, aynı şekilde iyi enerjiyi de yansıtır, bu nedenle kötü enerjiyi bu alana yerleştireceğiniz bitkilerle itebilir ve yalnızca chi’nin mekana girmesini sağlayabilirsiniz.
Aynanın yansıtıcı özelliğini kuzeyde kalan veya güneş ışığını direk olarak alamayan mekanların doğal aydınlatmasını güçlendirmek amacıyla kullanabilirsiniz. Bunun için aynanın açısını doğal aydınlatmayı tam olarak karanlık alana yansıtacak şekilde ayarlamanız çok faydalı olacaktır.
DOĞANIN DENGESİ
Doğal çevreyi her anlamda mekana katmak doğa ile uyum içinde olmak huzurlu ve ferah bir mekan yaratmanın temelinde yer alır. Mimaride olduğu kadar feng shui ilkelerinde de doğal dengenin mekanın içinde hissedilmesi ve korunması çok büyük önem taşır. İç mekan ve dış alanda konumlandıracağınız bitkiler ve taşların cinslerini elementlerin etken olduğu yönlere göre düzenleyebilirsiniz. Örneğin kaktüs kötü enerjiyi iterken, bambu iyi şans ve sadelik getirebilir.
Genellikle güney ve güney batı yönünde iç bahçe tasarımı düzenlemesi yapmak daha iyi bir enerji sağlamanıza yardımcı olur. Bunun sebebi ahşap elementinin etkin olduğu yönlerdir. Bu alanlarda rahatlıkla ahşap mobilyalar, ağaçlar, bitkiler ve uzun objeler kullanabilirsiniz. Daha az bitkili bir peyzaj düşünceniz varsa bunun için toprak elementinin etkin olduğu, güneybatı ve kuzey doğu yönlerini tercih edebilirsiniz. Bu bölgede daha çok doğal taş, kaya ve kare formlarda yüzeylere yer vermeniz elementlerin etkilerini güçlendirmenizi sağlayacaktır.
Metal elementi, misafirler, seyahat ve yardımcı insanları temsil eder. Oturma odası tercihini evin Kuzeybatı yönünden yana kullanmak doğru olacaktır. Bu mekanda gümüş, altın bronz gibi metal aksesuarlar, gümüş ve altın tonlarında yuvarlak hatlı mobilyalar tercih etmeniz bu alanın enerjisini aktif hale getirmenizi sağlar.
Evin doğu ve güney kenarları boyunca uzanan geniş sürgülü kapı ve pencereler sayesinde, deniz manzarası tüm mekanda aktif olarak kullanılıyor. Zemin katta güneydoğuda düzenlenen oturma odası ve teras sayesinde manzara, gün ışığı ve doğal havanın mekanda yoğun bir şekilde hissedilmesi sağlanarak mekanın pozitif enerjisi güçlendirilmiş.
Miller House Projesinin öne çıkan detaylarından biri hem iç mekandan hem de dışarıdan algılanabilir olması. Bu da aslında dengeli, sade ve aynı zamanda lüks bir tasarımın mümkün olabildiğini gösteriyor. Mekanda ana tema olarak “su” belirlenmiş. Su bereket, başarı ve zenginlik enerjisini güçlendirmesiyle mekanlarda sıklıkla kullanılması gereken bir unsurdur. Ateş ve toprak elementini dengeleyen su elementine, ev sahiplerinin feng shuiye göre şanssız olduğu yönleri güçlendirmek için cömert bir şekilde yer verilmiş.
Su elementinin etkin olduğu kuzey yönünde su öğeleri kullanmak başarı ve bereket enerjisini besleyecektir. İçinde taş olan su dolu bir kap, gemi ve su figürleri içeren bir görsel bile bu alana chi enerjisini çekmenizi sağlayacaktır.
DUYGU VE MEKAN DENGESİ
Evin girişini takiben evin en önemli odası yatak odasıdır. Yatak odasında daha iyi bir Feng Shui yaratmak için sayısız yollar vardır, ancak bunun başarılabileceği başlıca yollar, TV, bilgisayar, egzersiz ekipmanları, kitaplar gibi dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmaktır. Yatak, her iki tarafa da ulaşılabilir olmalı ve doğrudan kapı ile aynı hizada olmamalıdır.
Yatak odalarının konumu güneybatı yönünde olması tercih edilir. Bunun sebebi, aşk ilişkiler ve romantizm enerjilerini temsil eden toprak elementinin bu yönde aktif olmasıdır. Örnek mekanda tüm mahallerde olduğu gibi yatak odaları da etkin element ve yönü referans alınarak güneybatıda düzenlenmiştir. Yatak odanızı bu yönde yerleştiremediğiniz durumlarda ise bu elementin renkleri ve elemanlarını taşıyarak chi enerjisini etkin kılabilirsiniz. Bunun için özellikle yatak odanızda kil ya da seramikten yapılmış objeler tercih edebilirsiniz. Dekoratif objeleri bu alanda tek yerleştirmemeye özen gösterin. Kuğu ve yunus figürleri içeren obje ve görseller harika bir enerji yaratacaktır.
Aynanın konumu giriş holünde olduğu gibi yatak odasında da çok önemli bir role sahip. Bunun için en iyi yöntem yatak odasında mümkünse aynaya yer vermemektir. Ancak gündelik hayatta bu her zaman mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda ise aynayı yatağın karşı hizası haricinde bir bölgeye konumlandırarak kötü enerjiden korunabilirsiniz.
İyi bir Feng Shui evi, taze, temiz ve serbestçe akan enerji ile beslenir. Evin herhangi bir yerinde durgun, eski ya da engellenmiş enerji olmamalıdır, bu nedenle tüm dağınıklığı ortadan kaldırmak önemlidir. İyi, taze bir Feng Shui enerjisi kendini temiz bir alanda, temiz havada, bol miktarda iyi ışıkta ve mutlu, anlamlı bir enerji ile ifade eder.
Yaşadığımız, zamanımızı geçirdiğimiz her mekan bizim enerjimize katkıda ya da zararda bulunur. Mekanlarımızı hakimiyet alanlarımız olarak ele alırsak, onları ve dolayısıyla yaşam enerjimizi yönetmek bizim elimizde. Hayatımızı daha huzurlu, sağlıklı yaşayabilmek, bereketi kendimize çekmek, duygusal ilişkilerimizi ve sosyal hayatımızı düzene sokmanın anahtarı, bulunduğumuz yaşam tarzımızı olduğu gibi yaşadığımız mekanı da düzenlemekten geçiyor. Tüm bu önerileri göz önünde bulundurarak mekan ve obje seçimlerinizin size ve hayatınıza refah getirmesini sağlayabilirsiniz.
Comments